Kitap Ehi - Rabbi Arayış

19 Mayıs 2015 Salı

Kitap Ehli Nedir


Kitap Ehli nedir kimdir, kendi düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım. Sözlerime başlamadan önce hemen altını çizmek isterim, yazdıklarım tamamen kendi düşüncemdir. İleriki yazılarımda da aynı anlayışla yazacağım. Çünkü bu konuda eğitim ve ihtisas sahibi yada bir akademisyen değilim. Ben de sadece takva arayışında bulunan Rab'bin bir kuluyum.

Bu yazıyı yazma sebebim ileriki yazılarımda bahsedeceğim kitap ehli kavramını kendi yorumumla anlatmaktır. Böylelikle, yazıda geçen kitap ehli kavramını bu düşünceler ile yazdığımı anlamış olacaksınız.



Kitap ehli, Allah'ın gönderdiği 3 büyük kitaba inanan kullarını kasteder. Tevrat, İncil ve Kuran-ı Kerim'e inanan ve yaşam biçiminde yansıtmaya çalışan tüm müminleri kitap ehli kabul etmekteyim. Kuran-ı Kerim'de geçen Kitap Ehli ise yahudi ve hristiyanlardır. Çünkü Ayetlerin indirildiği günlerde kendisine kitap verilmiş olan sadece bu 2 topluluk vardır. Ancak biz müslümanlar da Allah'ın bize indirdiği Kuran-ı Kerim'e iman ettiğimizden, ve bize de kitap verildiğinden kitap ehli içerisinde yer aldığımızı düşünüyorum.

Bazı kaynaklar kitap ehli kavramını kafirlerin tanımı olarak kabul eder. Ancak Ali İmran Suresinden ayetlerle bu inanışın yanlış olduğunu görmeye çalışalım.

Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır. (Ali İmran Suresi, 110)

Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. (Ali İmran Suresi, 113)

Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. (Ali İmran Suresi, 114)

Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Ali İmran Suresi, 115)

Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah'a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar Allah'ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri Katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. (Ali İmran Suresi, 199)

Ayetlerden de anlamış olacağınız üzere kitap ehli kafir demek değildir, kitap ehli belirli bir topluluğu işaret etmek için kullanılmıştır. Ayrıca Allah'ın cennetine girmeyi sadece müslümanlar hak ediyor demek Ali İmran suresinin 113-114-115-199. ayetleri ike ters düşmek demektir. Unutmayalım ki Kuran-ı Kerim gibi Tevrat ve İncil de Rabbimizin katından insanoğluna indirilmiştir. Bu 3 kitaba da iman etmemiz gerekir. Aynı durum yahudi ve hristiyanlar için de geçerlidir. Aşağıdaki ayetle örneklendirelim.

Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sanadır" dediler. (Bakara Suresi, 285)

Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini,kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. (Nisa Suresi, 136)

Bakara suresinin 285. ayetinde kitaba değil kitaplara iman söz konusudur. Ayrıca Nisa Suresi 136. ayette açıkça Allah'ın indirdiği kitaplara iman etmek gerektiği belirtilmiştir.

Kısacası değerli okurlar, ileriki yazılarımda kullanacağım kitap ehli kavramı, yahudi, hristiyan ve müslümanları kapsamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder